29 Kasım 2014 Cumartesi

Gel Gel Cumartesi

    Herkese merhabalarr :)
    Bugün kendimi çok çok iyi hissediyorum. Öğleden sonra bir arkadaşımla gardrobundaki eksikleri gidermek için alışverişe çıktık. İlk önce Koton'a gittik. Tam yedi parça üst aldık Hepsi yeni sezondu. Aldıklarımız genelde taytlarla kombin edilecek şekilde olan tasarımlardı. Genelde salaş ve tunik tarzı çalışmış kazaklar aldık. Bir iki tanesi kumaş kalem pantolonlara uyacak kazaklardı. Hepsine toplamda 432 TL tuttu.Daha sonra Modas isimli bir mağazadan vişne çürüğü son derece kışlık derecede korunaklı ama görünümü ince olan bir tayt aldık. Tayta ödediğimiz rakam 25 TL idi. Bir de adını hatırlayamadığım bir mağazadan siyah kalem pantolon verdik,65 TL ödedik. Tek pişmanlığım aldıklarımızın fotoğrafını çekmemek oldu. Yarın arkadaşıma hepsini tek tek çekip bana yollamasını rica edeceğim. Blog dünyasında yeniyim. Acemiliklerimi buna yorun arkadaşlar olur mu?
    Alışverişimiz bittikten sonra M.'de bize katıldı ve Bolulu Hasan Ustada bir lezzet molası verdik kendimize profiterol ısmarladık.Tadı enfesti doğrusu :)

 Sonra bir anda arkadaşımın saçını boyama fikri vuku buldu bizde :) Arkadaşımın saçı daha önce kızıldı. Aylarca uğraşıp kahveye döndü üzerinede çok hafif bir ışıltı attırdı. Ancak saç bir süre sonra kızıl tarafını tekrar göstermeye başladı. Ve saçta yer yer kızıllar oldu. Bizde bunların tamamını kapatmaya karar verdiiik. Gratis'e gidip çok tatlı bir satış temsilcisinin bize yardımıyla Koleston 7.0 almaya karar verdik.
Evim çok yakın olduğu için hemen bize geçtik ve saçı boyayıp heyecanla beklemeye koyulduk. Düşündüğümüz şekilde bir renk yakalayamadık haliyle. Saçtaki çok renklilik haliyle performansı etkiledi. Koyu tabanlı saçlarda bu renk çok çok büyük bir fark yaratmıyor. Ama saçınızda renk karmaşası var ise  ve simsiyah bir saç yapmak istemiyorsanız bu renk ideal. Benden size nacizane bir tavsiye olsun :)

 Biz cumartesiyi böyle yaşadık. Şimdi de evimizde biriciğim herşeyim kızımla ve güzel Özge'mle  Kiraz Mevsimini izeleyerek devam ediyoruz cumartesimize. Allah ağzımızın tadını hiç mi hiç bozmasın. 
Hepinize musmutlu akşamlaar :)

28 Kasım 2014 Cuma

Bir Akşam Ziyafeti :)

      Hepinize merhabalarr... Bir süredir işlerimin yoğunluğu nedeni ile ilgilenemedim sayfamla ama bundan sonra artık heeep buralarda olacağım. Son 15 gündür kızımın sınavları nedeniyle kendimizi kampa almıştık. Çok şükür sınavlar bitti biraz stresimiz azalır demeye kalmadan hoop ikinci sınavlar başladı. Pazartesi matematik sınavıyla açılışı yapacağız arkadaşlar..Off yazarken bile içim şişti. Çok şükür ilk sınav notları özellikle sayısallar çok çok iyi en düşük sayısal notu 86. Ama gel gelelim sözel dersler orta şekerli. 51 ile 73 arası değişen notları var bizimkinin. Geçen hafta katıldığım veli toplantısında kızım için hocaların söylediği ortak cümle "M. sayısalcı olacak, görünen durum bu" şeklinde oldu. Bir yandan sevindim bir yandan telaşlandım. Çünkü sayısal denen dünya sürekli otokontrol gerektiren ve kendini sürekli yenilemen ilerletmen gereken bir dünya. Eğer M. bu konuda istikrarlı olursa no problem. Fakaaat tökezlerse işte o zaman hapı yuttuğumuzun resmidir. Sözel dersler içinse çok çok kitap okumasını tavsiye etti hocalar. Kitap okuyan ancak sadece gotik edebiyatı denen değişik ve benim hiç mi hiç haz etmediğim kitaplar okuyan bir kızım var. O tarz kitaplar edebi duruştan uzakmış gibi geliyor bana. Bu ön yargımı yıkmak için önümüzdeki hafta kızımın okuduğu kitaplardan birini okumayı düşünüyorum.
      İlk sınavlar bittiğinde sevdiğimiz arkadaşlarımızla kendimize bir güzel balık ziyafeti çektik. Alabalık ve çupra ziyafeti :) . Balıkları hazırladıktan sonra fotoğrafını çektim ama fırından çıkardıktan sonra gözümüzün dönmüşlüğünden olsa gerek fotoğraflamayı unutmuşum :( . Alabalıklar Kahramanmaraş Elbistan tarafından bir alabalık tesislerinden geldi. Diğerleri ise balıkçıdan takviye olarak alındı. Çupra neyse de alabalıkların tadının dille izahı yoktu :))) Neyse daha fazla uzatmadan tarife geçeyim en iyisi ben. 
Sosu İçin : Yarım demet dere otu, bir kaç diş sarımsak, zeytin yağ,tuz,bir limon,bir kaşık dometes salçası. Dere otunu ince ince kıyıyoruz, sarımsakları eziyoruz. Limonu sıkıyoruz. Zeytinyağı,limon ve sarımsakları karıştırıp iyice özleştiriyoruz. Salçayı ekleyip karışıma iyice yediriyoruz. Gerek görürsek yarım-bir çay bardağı kadar su ekliyoruz. Tuz ve dere otunu da ekleyip sosu bir kaç kez karıştırıp kenara alıp dinlendiriyoruz. 
Eklenecek Malzemeler: Bir adet domates. Bir kaç diş sarımsak, Defne yaprağı. İsteğe göre biber,limon dilimi,kuru soğan.(Bu üç malzemeyi ben kullanmadım. Sarımsak tercih ettim.Limon sosta olduğu için ekstradan koymadım. Biber de evde yoktu :))
Yapılışı:Balıklarımızı fırın tepsimize diziyoruz. Eklenecek malzemelerimizi tepsimize balıklarımızın arasına diziyoruz. Defne yapraklarını tepsimize serpiştirip ,sosumuzu yemeğimizin üzerine döküp iyice, sosu iyice yemesi için tepsimizi 10 dk kadar bekletiyoruz. Fırına vermeden önce zar şeklinde bir kaç parça tereyağını da balıkların üzerine ekliyoruz. Önceden ısıtılmış fırında 200 derecede pişiriyoruz. Pişirme süresini hatırlayamadım.Hiç dikkat etmedim daha doğrusu. 
Sonra yanına bir güzel kaşık salata, turşu, kuru soğan,şalgam ve pide eşliğinde sofra kurup balıkları afiyetle midemize indiriyoruz. Hepimize afiyet olsun :)