17 Eylül 2014 Çarşamba

Dişçi Korkusu,Okul Hazırlığı,Soğuk Algınlığı,Çorba

    Geçtiğimiz hafta kızımın anne dişim demesi üzerine soluğu diş hekimimizin yanında aldık. Dişlerden birinin çürüdüğü ve dolgu yapılması gerektiğini söyledi doktor. Bende hazır gitmişken yapalım deyince muayenehanede kızılca kıyamet koptu. "Doktor amca dişlerimi günde 5 kez fırçalasam iyileşmez mi?Doktor amca ben ne kadar tatlı bir çocuğum bana nasıl kıyarsın?Doktor amca o iğneyi vurmasan olmaz mı?" vs vs sorularıyla başlayıp iğne vurulurken bas bas bağıran (ki ağzı açıkken nasıl yaptı anlamadım) iğneden sonrada doktora seni iki tane görüyorum diyen küçük hanım bizi hem korkuttu hem güldürdü. İşlemimiz bittiğinde sanırım en çok diş hekimi sevindi :) Gözümüz aydın bitti M. Hanım deyince bizimki koltuktan resmen zıpladı :) Bunu da böyle atlattıktan sonra okul hazırlıklarımıza kaldığımız yerden devam ettik. Çok şükür her şeyimiz planlı ve istediğimiz şekilde oldu. 
    Okullar açılalı henüz üç gün oldu ve tahminimce öğrenci olan her evde bizdeki gibi bir "harala gürele" durumu mevcuttur. Pazar günümüzü oda temizliği ,hafta içine menü hazırlığı,kuaför ziyareti,anne kız kahve keyfi,Atatürk Parkında yürüyüş keyfi vs vs şeklinde geçirdik. Ancak nasıl bir şanstır ki pazar akşamı hafif hafif kendini gösteren ve pazartesi "BEN GELDİİM" diyen bir soğuk algınlığı ile karşı karşıyayız. Pazartesinden beri soğuk algınlığı için hafif bir ilaç veriyorum kızıma,her sabah portakal sıkıyorum ve her güne özel çorba yapıyorum. Bugünkü çorbamız yayla çorbası. Sabah erkenden yapıp üşenmeden fotoğrafını de çekip öyle çıktım evden. Bir çoğunuz biliyordur ama ben yine de tarifini paylaşmak istiyorum.

- 1,5 çay bardağı yıkanmış pirinç
-4 su bardağı su (et ya da tavuk suyu mutlaka ilave edin.)
-1 adet yumurta
-2 yemek kaşığı un
-2 su bardağı yoğurt (biraz sulu olursa daha iyi)
-Damak tadınız kadar tuz,nane,yağ

Pirinci 4 su bardağı su ile ocağa koyun, derin bir kapta yumurta,un,tuz ve yoğurdu pürüzsüz bir kıvam elde edinceye kadar karıştırın. (ben mikserle çırpıyorum kolay oluyor) Ocakta kaynattığımız pirincin suyundan bir kepçe kadar alıp yaptığımız yoğurtlu terbiyenin içine koyalım, böylece terbiyeyle pirinci buluştururken kesilme,ekşime gibi bir durumla karşılaşma ihtimalimiz azalır. Kaynayan pirincin altını kısıp yoğurtlu terbiyeyi karıştırarak kaynayan pirince ekleyelim. Sürekli karıştırarak dibinin tutmasını engelleyelim. Bir taşım kaynattıktan sonra bir tavada yağla naneyi kızdırıp çorbamızın üzerine dökelim. Ben biraz pul biber de ekledim küçük hanım seviyor çünkü. Yağ, nane ikilisini çorbaya güzelce yedirip bir kaç dakika daha kaynatıp altını kapatalım. Afiyet Olsuuunnn :) 

    
       

9 Eylül 2014 Salı

Kızıma Kavuştum !!!

    Canımın içi, evimin neşesi dün gece Adana'ya döndü. Beni gördüğüne mutlu ama tatilin bittiğine üzgündü. Uçağı 1-1,5 saat civarı rötar yaptı. Bilgi almak için THY'nı aradığımda müşteri temsilcisi söylediğim saatte bu rotasyonda bir uçuşları olmadığını belirtti. Benim o anki halimi düşünebiliyor musunuz?? Çocuğa yanlış bilet kestirmiş olabilir miyim (bu kadar salak mıyım) şüphesinden tutun,bu ne diyor bileti bize THY değil uzaylılar mı sattıya kadar gitti geldi kafam. Sonra soru şeklimi değiştirip "Bu akşam İstanbul - Adana uçuş saatlerinizi söyler misiniz?" dediğimde, o saatte uçuş olmadığını söylediği sefer için rötarlı demez mi?!?! Resmen çıldırdım. Bu görüşmeden öncede kızım telefonda "Anne  uçak gecikmeli kalkacak ayrıca kapı da değişti kapıyı arıyorum" deyince ayrıca bir baygınlık geçiriyordum. THY'ye çok kızgınım. Refakatsiz çocuk yolcu yaşı üst limiti 11. Yani çocuk 12-13 ... oldu mu büyümüş sayılıyor. Benim kızım 13 yaşında; yerine göre kocaman ama böyle bir durumda küçücük bir çocuk!Bu yaş sınırını hiç doğru bulmuyorum. Neyse sonuçta kavuştum ya bi'taneme önemli olan bu :) 
    Kızımın uçağı geç bir saatte olduğu için eve gitmek yerine bir yerde birşeyler atıştırıp havaalanına gitmeyi uygun buldum ve daha önce hiç gitmediğim Turgut Özal Bulvarında Koray Ocakbaşı isimli bir mekana gittim. Mekan son derece hoşuma gitti. Özellikle yediğim kuş başına bayıldım. Bir porsiyonla iki kişi bile rahatlıkla doyar. Biz iki arkadaştık ve söylediğimiz iki porsiyon kuş başı bize fazla geldi. Yanında kaşık salata, soğan salatası,iki çeşit meze ve yeşilliğiyle sofra gayet güzel ve bereketliydi. Ayrıca çalışanların ilgisi ve mekan sahibinin gelen müşterileri bir misafir gibi karşılaması çok hoşumuza gitti. Bundan sonra yeni bir mekanımız daha oldu. Denemenizi tavsiye ederim. Mekanla ilgili internetten bulduğum bir kaç fotoğrafı sizinle paylaşayım istedim. Görüşmek üzere 



8 Eylül 2014 Pazartesi

Sağlıklı,İyi,Mutlu,Şanslı Haftalar :)

   
Bu hafta sağlığınız yerinde olsun ki kendinizi iyi hissedesiniz. İyi olun ki mutluluk saçın. Pozitif enerjiniz sayesinde şans meleği sürekli omuzlarınızda olsun. 
  

  Bu hafta sonu kızımın henüz gelmemiş olmasını fırsat bilerek "okul temizliği" yaptım.Okul temizliği bizim evde okul dönemi başında ve sonunda yapılır. Verilecek ders kitapları ayrılır,okunmuş roman vs kitapları kitaplığın daha üst raflarına kaldırılır. Eski döneme ait notlar ıvır zıvırlar atılır . Yeni ders kitaplarına yer açılır falan filan. 




    Okul temizliğinin üstüne bir de ev temizliğini ekledim evim kızımın gelişine hazır misler gibi oldu :). Öğleden sonra mis gibi türk kahvesi eşliğinde kitabımı aldım elime çok güzel saatler geçirdim kendi kendime. Oturduğum apartmanın yan tarafında bir binayı yıkıyorlar yerine yenisi yapılacak sanırım. Pazar sabah 7'de başladılar gece hala devam ediyorlardı. Tatil günü gürültülerini geçtim her yer toz toprak içinde bizim sokakta. Benim gibi temizlik yapanlar ise serinlemiş Adana havasının tadını çıkarmak yerine kapıyı pencereyi kapatıp klimaya mahkum oldular (hoş kimse açamadı kapı pencere). Acaba bu kadar mahalle arasında bir binayı yıkarken bu toz toprak kirliliğini en aza indirecek bir yöntem yok mu? Bir de bu eski binaları yıkarken acaba bizim binalar bundan zarar görür mü? İnşallah her ayrıntıyı düşünmüştür müteahhit. 
    Bazen pazar gününü evde geçirmek bana çok iyi geliyor. Kendi kendimle kalıp evime doyuyorum resmen :). Konudan konuya atlıyor gibiyim ama yazmadan duramayacağım; dün kendime balık salata ziyafeti çektim. salatam ise ne roka ne domates salatasıydı. Deniz börülcesi salatası yaptım, aslında mezede denebilir. Adanalıların pek bilmediği alışık olmadığı bir besin. Fakat mayhoş tadıyla midelerde taht kuracak bir salata.Kesinlikle deneyin derim. Aşağıdaki fotoğraf internetten alıntıdır. fotoğrafını çekmeyi unuttum. Bir dahakine inşallah. Yapımı da çok basit. Bir tencere su kaynatıyorsunuz, börülceyi kaynayan suya atıp rengi değişince tencereden çıkarıp soğuk suya koyun elle tutulabilir hale geldiğinde saplarından sıyırın üzerine 2-3 diş sarmısak,biraz limon,biraz sirke zeytinyağı,damak tadına göre tuz ekleyin ve sarsmadan karıştırıp buzdolabında buzz gibi olmasını bekleyin. Sonra mı? Sonra afiyet olsun :) 


    Şimdilik benden bu kadar herkese kolay gelsin :) 

6 Eylül 2014 Cumartesi

Kahvaltı Candır :)


   Günün en önemli öğünü bence. En gereksizi de akşam öğünü sanırsam, yani en azından benim için öyle. Kahvaltısı güzel olanın günü de güzel geçer diye bir hurafem var yıllardır içimde.Deli miyim neyim :)
     Bu masa geçen günlerden bir görüntüydü. Yaklaşık 1 aydır cumartesileri çalışmıyorduk. Bu hafta tekrar çalışmaya başladık. Haliyle cumartesi günleri böyle bir kahvaltı masası hayal oldu o yüzden ne diyoruz yaşasın pazarlar! :) 
       

5 Eylül 2014 Cuma

Adana'da Bir Hafta Sonu

   Adana'yı bilenler bilir haftasonları için Adana'da alternatif çoktur. Biraz deniz havası 30 dk uzağımızda,biraz dağ havası 40 dk mesafemizdedir. Tarih solumak için çok uzağa gitmeye gerek yoktur şehrin etrafında bool bool kale vardır gezilecek.
  Güzel şehrimizden bir kaç görüntü paylaşayım istedim bugün. Belki komşu şehirlerden şehrimize bir ziyarete vesile olurum  yada kentte olup ne yapabilirim diye düşünenler için bir fikir oluşturabilir bu fotoğraflar..




4 Eylül 2014 Perşembe

Okul Hazırlığı

   Daha düne kadar ne kadar küçücük dediğim kızım 9. sınıfa geçti. Bir TEOG zede olarak yerleştirildiği okul yerine özel okul tercih ettik.
   Küçük hanım henüz tatiline devam ettiği için okulla ilgili hiç bir hazırlığımız yok. Ama okul hazırlığı ile ilgili yılların vermiş olduğu deneyimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
  Çocuğunuz okula yeni başlamıyorsa önceki yıllardan kalan ve bu yılda da kullanabileceğimiz defter , kalem, kalemlik,çanta,resim araç gereçlerini gözden geçirin ve sağlamları bu yıl da kullanmak üzere ayırın. Önceki yıllardan kalmış ve sadece kitaplıkta yer kaplayan ıvır zıvırlardan kurtulun. Okul çantasını,kalemliğini yıkayıp ak pak hale getirin. Çocuğunuzun odasında uygun bir duvara not panosu asın.Çalışma masasının çekmecelerini ve masayı yeni sezona hazır hale getirin. Almanız gerekenlerin listesini panoya da asın ki listeden aldıklarınızı oradan da işaretleyip eksiklerinizi rahatça kontrol edebilirsiniz. Odanın şeklini değiştirme ihtimaliniz ve imkanınız var ise mutlaka yapın çocuklara heyecan ve motivasyon katıyor. Bir ara renkli şekilli kartonlar kesip kartonların üzerine kızımı motive edici kelimeler,cümleler yazıp odasının duvarlarını süslemiştim (bu sene tekrar yapacağım). Çok hoşuna gitmiş üstelik işe de yaramıştır. Deneyebilirsiniz. Birde duvarda yada bir dolap üstünde asılı olması gereken en önemli şey haftalık ders programı ve sınav tarihleri çizelgesi. Her sene buna ayrı bir önem veriyordum ama bu sene gerekirse neon ışıklarla süsleyeceğim o çizelgeleri. Yeni ders yılı için kitap defter kaplamaya hazır olun ve bu işi kesinlikle atlamayın - üşenmeyin, yıl boyu defter kitaplar tertemiz kalıyor. Artık okullar ihtiyaç listesi hazırlıyor, kesinlikle göz atmadan alışveriş yapmayın. Eminim ki evinizde istenilenlerin bir kısmı mutlaka vardır. Daha okullar bile başlamadan kesinlikle test kitabı,konu anlatımlı soru bankası,yardımcı kitaplar vesaire falan almayın; bu kitapları hocaları ile konuşup onların yönlendirmeleriyle almak daha mantıklı ayrıca zaten hepimiz bir yaz boyunca her gün çözmeleri için önlerine bu tür bir kitap koyduk, çocukları bu kadar yarış atı kıvamında yaşatmayalım. Bizim odamızın her bir yanı kızımın fotoğrafları ile dolu. Çocuğun kendi odasını, kendi odası- kendi dünyası gibi hissetmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Poster şeklinde bile fotoğrafı var küçük hanımın :). 
Şimdilik aklıma gelen bunlar.Yeni okul yılı hepimize hayırlı olsun şimdiden :)